-
1 işaret koymak
метить, отмечатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > işaret koymak
-
2 işaret koymak
v. beacon -
3 işaret koymak
тамыгъэ тегъэуцон, тхьабз тедзэн -
4 işaret koymak
to mark -
5 ağaçlara işaret koymak
v. blaze -
6 kalsın diye işaret koymak
v. stet -
7 şamandıra ile işaret koymak
v. buoy, buoy out -
8 işaret
отме́тка (ж) указа́тель (м)* * *врз.знак; сигна́лişaret bayrağı — сигна́льный флаг
işaretle bildirmek — сообщи́ть сигна́лом
işaret fişeği — сигна́льная раке́та
işaret koymak — де́лать отме́тку / поме́тку
işaret tabancası — сигна́льный / раке́тный пистоле́т, раке́тница
işaret vermek — подава́ть знак / сигна́л
kesme işareti — апостро́ф
ünlem işareti — восклица́тельный знак
noktalama işaretleri — зна́ки препина́ния
sınıf işaretleri — отличи́тельные зна́ки, эмбле́мы родо́в войск
soru işareti — вопроси́тельный знак
SOS işareti — сигна́л бе́дствия СОС (SOS)
tırnak işaretleri — кавы́чки
trafik işaretleri — доро́жные зна́ки
işaret etmek — а) подава́ть сигна́л; б) отмеча́ть; ука́зывать на кого-что
-
9 işaret
знак, метка, помета, сигнал, разметка, обозначение, отметка- işaret koymak
- işaret verme
- işaret vermek
- alarm işareti
- demiryolu işareti
- durdurma işareti
- ışıklı işaret
- ikaz işareti
- imdat işareti
- mecburiyet işareti
- nirengi işareti
- SOS işareti
- tanıtma işareti
- tehlike işareti
- trafik işareti
- uyarı işareti
- yol işareti
- yükseklik işaretiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > işaret
-
10 check off
isaret koymak -
11 beacon
n. fener, işaret ateşi, işaret kulesi, uyarı ışığı, radyofar, yol gösteren sinyal, trafik lâmbası————————v. işaret koymak, yol göstermek* * *1. işaret 2. işaretle (v.) 3. işaret (n.)* * *['bi:kən]1) (a type of light, fire etc that warns of danger, eg the light in a lighthouse.) uyarı işareti2) (a radio station or transmitter that sends out signals to guide shipping or aircraft.) yol ve konum gösteren radyo işareti -
12 отмечать
несов.; сов. - отме́тить1) işaret koymak, işaretlemekотме́тить что-л. звёздочкой — yıldız işaretiyle göstermek
2) kaydetmekотме́ть да́ту прие́зда у секретаря́ — katibe geliş tarihini kaydettir
3) kaydetmek, belirtmek, işaret etmekкак мы уже́ отмеча́ли... — (önce de) belirtmiş / kaydetmiş / işaret etmiş olduğumuz gibi...
отме́чены та́кже пять други́х рабо́т уча́стников ко́нкурса — ayrıca yarışmaya katılan beş kişi mansiyon kazandı
5) kutlamakпра́зднество бы́ло отме́чено ба́лом — bayram balo ile kutlandı
-
13 marque
n f1 repère işaret [iʃaː'ɾet]2 trace iz [iz]3 d'un fabricant marka [maɾ'ka]4 manifestation işaret [iʃaː'ɾet] -
14 blaze
n. alev, ateş, yangın; pırıltı, ışıltı; öfkelenme, köpürme; atın alnındaki beyazlık, yol bulmak için ağaçlara kazınan işaret————————v. alev alev yanmak; parlamak, ışımak; yıldızı parlamak; tutuşmak; ağaçlara işaret koymak* * *1. alev (n.) 2. parla (v.) 3. parlak alev (n.)* * *I 1. [bleiz] noun1) (a bright light or fire: A neighbour rescued her from the blaze.) pırıl pırıl ışık; yangın2) (an outburst (of anger, emotion etc): a blaze of fury.) patlama3) (a bright display: a blaze of colour.) cümbüş2. verb((of a fire, the sun) to burn, shine brightly.) alev alev yanmak, pırıl pırıl parlamak- blazingII [bleiz] -
15 signalisieren
-
16 метить
işaretlemek, işaret koymak, markalamak, damgalamakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > метить
-
17 отмечать
işaretlemek, işaret koymakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > отмечать
-
18 buoy
n. şamandıra————————v. şamandıra ile işaret koymak, su üzerinde tutmak, yüzdürmek, desteklemek* * *1. yüksel (v.) 2. şamandıra (n.) -
19 buoy out
v. şamandıra ile işaret koymak -
20 stet
interj. kalsın (düzeltme iptali)————————v. kalsın diye işaret koymak, düzeltme iptalini işaretlemek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
hareke koymak — Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde ünsüzlerin üstüne ünlü ile okunmasını sağlayan işaret koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mim koymak — 1) unutulmaması için işaret koymak 2) önemli bularak üstünde ısrarla durmak Bu lafıma mim koy dedi Sabri Bey. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bel etmek — işaret koymak, işaret vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
işaretlemek — i 1) Bir şeye işaret koymak, bir şeyi işaretle belirtmek ... gazetesini muhtelif renkli kalemlerle işaretlermiş ve itinayla saklarmış. A. Ş. Hisar 2) Belirtecek biçimde hareket etmek O bir iki sözcükle bildiğini işaretlemek isterdi. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
markalamak — i Bir nesneyi tanıtmak veya benzerlerinden ayırmak için işaret koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
IHTİTAT — Sakal bitmek. Yer tutmak. * Hatla işaret koymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENYİR — Beze ve kumaşa işaret koymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TERZİZ — Kâğıda nişan ve alâmet etmek, işaret koymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
beletmek — nişan, işaret koymak … Beypazari ağzindan sözcükler
nokta — is., Ar. nuḳṭa 1) Çok küçük boyutlarda işaret, benek 2) Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret 3) Yer Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık. A. Haşim 4) Konu, konu ile ilgili önemli bölüm Genç adam, o… … Çağatay Osmanlı Sözlük
DAMGA — Bir şeyin üzerine işaret veya alâmet koymak. * İşaret vurulan âlet. Mühür … Yeni Lügat Türkçe Sözlük